Donalar Kale Kapı Kaya Mezarı Çevre Düzenlemeleri İçin İnceleme Yapıldı

 

Donalar Kale Kapı Kaya Mezarı Çevre Düzenlemeleri İçin İnceleme Yapıldı

Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürü Ziver Kaplan, Ankara Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü’nden Kimya Mühendisi/ Restoratör Sinan Asılkazancı, Restoratör Ömer Çokdoğan,  Taşköprü Belediyesi Arkeoloğu Barış Sağıroğlu Kastamonu Müze Müdürlüğünden İsmail Çoban; Donalar Kale Kapı Kaya Mezarı ve Çevresinde yapılması düşünülen düzenlemelerle ilgili incelemelerde bulundular. Taşköprü Belediye Başkanı Abdullah Çatal ilçemiz turizm cenneti bunu ülke ve ilçe ekonomimize kazandırmak için sonuna kadar çabamızı sürdüreceğiz dedi.

DONALAR KALE KAPI KAYA MEZARI

İlk defa Prof. Dr. R. Leonhard tarafından keşfedilen bu mezar, Taşköprü’ye 17 km mesafede bulunan Donalar (Süleyman) Köyü’nde bulunur. Köyün batısında Karadere denilen derin bir vadi vardır. Kaya mezarı bu derenin ovaya çıktığı yerde yüksek bir kayaya 10×15 m oyulmuştur. Mezarın önünde, belli belirsiz üçgen alınlığı taşıyan, kaide üzerinde yuvarlak ve yukarı doğru incelen iki sütunlu girişe sahiptir. Sütun gövdeleri üzerindeki başlıklara bakıldığında; kare biçimindeki tablalar üzerinde diz çökmüş boğalar vardır. Alınlığın tam olarak yer almadığı tepede bir kartal kabartması vardır. Cepheden gösterilen ve adeta kanatlarını açıp uçmaya hazırlanan bu kabartmanın altında, gövdeleri profilden başları ise cepheden verilen karşılıklı iki aslan figürü yer alır. Bu kabartmanın altında ise bu kez mücadele halinde oldukları görülen iki aslan daha yer alır. Sağdaki aslanın arka ayağı kanatlı karışık yaratık olan griffonun ön ayağına bastırılmıştır. Sağdaki griffonun alt tarafında bir aslan daha yer alır. Solda ise bir boğa yer alır. Sağda en alt tarafta ise hörgüçlü bir öküz kabartması yer alır. Kale Kapı Kaya Mezarı mimari özellikleri itibari ile Paphlagonia’nın en eski mezarlarından biridir. Bu kabartmaların alınlıksız bir yüzeye yapılması, sütunların tıknazlığı, kabartma gruplarının mezarın dış yüzünde tabana kadar bütün kenarları kaplaması teyit eder. Özellikleri itibari ile mezarın, İ.Ö. 7. yüzyılın ortalarında Paphlagonialılar tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.